İSTANBUL (İGFA) – Uluslararası danışmanlık, kontrol, garanti, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young) tarafından tertipli olarak gerçekleştirilen ve yine yapılandırma piyasalarına dair kıymetli içgörüler sunan “Yeniden Yapılandırma Nabzı” araştırmasının 5. versiyonu yayımlandı.
Rapor, CESA Bölgesi (Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa ile Orta Asya) ve Avusturya’daki yine yapılandırma piyasasının dinamiklerine ışık tutarak mevcut eğilimler ve gelecekteki beklentiler hakkında değerli değerlendirmeler içeriyor.
Araştırmaya nazaran son altı ayda yine yapılandırmayı etkileyen en kıymetli faktörler ortasında, satışlarda azalma (yüzde 23) ve ekonomik büyümede yavaşlama (yüzde 20) öne çıkarken, önümüzdeki periyotta de bu eğilimlerin devam etmesi bekleniyor. Birebir vakitte yine yapılandırma süreçlerini tetiklemesi öngörülen faktörlerin başında yeniden satışlarda azalma (yüzde 21) ve ekonomik büyümede yavaşlama (yüzde 17) yer alıyor.
İNŞAAT, GAYRİMENKUL VE OTOMOTİV DALI LİDERLİĞİ SÜRDÜRÜYOR
Araştırma sonuçları, yine yapılandırma faaliyetlerinin en ağır olduğu dalların inşaat, gayrimenkul ve otomotiv olduğunu gösteriyor. Bilhassa otomotiv kesimi, içten yanmalı motorlar ve elektrikli araç üretiminde yaşanan maliyet sıkıntıları nedeniyle önemli değişimler yaşıyor.
Raporda, yine yapılandırma faaliyetlerinde en büyük artışın Avusturya, Polonya, Sırbistan ve Slovakya üzere ülkelerde gerçekleştiği belirtilirken, Macaristan, Ukrayna, Bulgaristan, Slovenya ve Türkiye üzere ülkelerde orta seviyede bir artış yaşanması beklendiği vurgulanıyor. Hırvatistan ise bu faaliyetlerin azaldığı ülke ortasında yer alıyor.
Borç yapılandırma ve vade uzatma, tekrar yapılandırma süreçlerinin temel tahlil aracı olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, operasyonel yapılandırma ve refinansman üzere tahliller de giderek daha fazla kıymet kazanıyor.
Araştırma sonuçları, ekonomik ve sektörel dönüşüm süreçlerinin tekrar yapılandırma faaliyetlerini nasıl şekillendirdiğini açıkça ortaya koyarken, işletmelerin karşılaştığı zorlukların tesirli ve yenilikçi tahlillerle aşılabileceğini gösteriyor.